cevak-info / Cevdet Akburu
  *TEKNOLJİ ÇILGINLIĞI
 

Ali Ertosun

06.11.2014 /  16:20

 

Nereye Gidiyoruz (Güzel bir yazı Lütfen okuyunuz.)
Mustafa TEMİZ / Makale - Ağustos 1989
"Taksiden indikten sonra gördüğüm ilk dükkanın önündeki "Yedek parça bulunur" yazısının yeraldığı bir levha gözüme ilişti. Gördüklerim, hiç de alışık olmadığım yedek parçalardı. Yakından bakınca, bunların, biyonik kol ve bacaklar olduğunu anladım, içeride bizi karşılayan bir robot, bilgi vermeye başladı. "Marketimizde her bedene göre kol ve bacaklar bulunmaktadır. İsterseniz, kliniğimizde monte ettirebilirsiniz. Ayrıca, burun ve kulak gibi bir organa ihtiyacınız varsa, uzman doktorlarımız tarafından yenileri imal edilip, iki ay içinde yerine takılmaktadır".
Okuduğunuz parça, geleceğe yapılan bir seyahatten intibâlara aittir. Geçmişte akla hayale gelmeyen nice olayların bu gün birer birer gerçekleştiğini gördükçe şaşırıyoruz.
İsterseniz, şaşkınlığı bir tarafa bırakıp, gelecekte nelerin olacağını '' geleceğe açılan bir pencere"den hep beraber seyredelim:
Gözümüze ilkin teknolojik gelişmelere ait tablo ilişti. Bu tablonun can alıcı noktası bilgisayarlarla ilgili... Bilgisayarların 64 bitli mikroişlemcilerle güçlendiğini görüyoruz. Yazı ve donanım alanındaki hızlı gelişmeler, uzmanlaşma konusunu ortadan kaldıracak. Uzman sistemler çoğalacak. Mahalli bilgisayarlar uydularla irtibat sağlayarak trafik meselesini ortadan kaldıracak.
Suni hafıza alanındaki gelişmeler hızlanacak, optik ve nöro bilgisayarlar yaygınlaşacak. Her sahada standartlaşmaya doğru büyük bir adım atılacak.
Mikro mekanik sahasındaki gelişmelere gelince, elektronik devreler ile hareketli mekanik aksam tek bir çip (chip)'te birleştirilerek mikro kozmos'da enteresan uygulamalara yol açacak. Bugün, toplu iğnenin başı büyüklüğündeki bir alana bir kıl kalınlığının üçte ikisi kadar büyüklükte, adeta bir toz parçası gibi on altı tane mikro motor yerleştirebilen bu teknik sayesinde, bilim adamları, mikroskop altında dişli çarklar, yaylar, kıskaçlar ve miller imal edebilmektedirler. Şimdilik sadece statik elektrikle çalışan mikro motorlar ve ileride manyetik alan kuvvetinden de faydalanılarak mikroçiple olan işbirliği sayesinde geliştirilecek olan mikro uydular dolaşım sistemine salınıp uzay araçlarından salınan mikro dalgalarla resim alma tekniğine benzer bir şekilde, vücudun en ücra köşelerinin, beynin en hassas noktalarının ve kılcal kan damarlarının resimleri alınabilecek ve bu sayede felç ve damar tıkanıklıkları mikro greyderlerle açılabilecek, belli özellikleri kodlanmış çeşitli hastalık mikropları mikro avcı füzeleriyle takip edilip yakalandığı noktada yok edilebilecekler. Füze ve robotlarla donatılmış mikro makineler vasıtasıyla özellikle enfarktüs hastalarının hayatını tehdit eden kan pıhtıları parçalanabilecek. Vücudun içinde çeşitli noktalara yerleştirilecek, olan mikro robotlar, insan sağlığını tehdit eden çeşitli bozuklukların ortadan kaldırılmasında çok önemli görevlerle donatılabilecek.
Haberleşme alanında ise, bütün telefonlar ekrana bağlanacak; böylece, konuştuğunuz kimseyi yanınızda göreceksiniz. Bu imkânlar uydularla ve yer altına döşenen fiber optiğin maharetleri ile sağlanacak.
Entegre iş sistemleri gelişecek, birçok merkezin katıldığı video konferanslar normal hale gelecek.
Ulaşım sahasında yanmalı motorların yerini elektrik motorları ve solar, (güneş enerjisiyle çalışan) motorlar alacak. Solar enerji, enerji üretiminin ana kaynağı olacak. Refah seviyesi, hemen herkesin kendi özel otomobili ile istediği bir yurt köşesinde piknik yapma imkânına kavuşacağı seviyede olacak. Otomobilin gideceği yer önceden programlanabilecek. Şoförlük derdi ve kaza tehlikesi ortadan kalkacak. Sadece gitmek istenilen yerin ismini otomobile fısıldamak yetecek. Yoğunlaşan trafik, cadde ve sahaların kenarlarına yerleştirilen robotik elemanlarla halledilecek. Uçaklar, pilot; trenler makinist gerektirmeyecek.
Ev işlerine gelince, bulaşık, çamaşır yıkama, ev temizliği gibi işler robotlar tarafından yapılacak. 
Ev hanımlarının oldukça bol boş vakitleri olacak. Belki bu, can sıkıntılarını fazlaca artıracak. Robotların yapabildiği işler, paket programlar halinde çarşı ve pazarlarda satılacak.

Evler yapılırken, TV, lavabo ve su tesisatına ilaveten bilgisayar tesisatı da döşenecek. Evin her odasına, uydulardan gelen çeşitli yayınların seyredilebileceği, üç boyutlu stereo düz ekranlar yerleştirilecek. Oturma odasında herhangi bir ülkeden yayınlanan macera filmi seyredilirken, başka bir odasında, meselâ borsa çalışmaları takip edilebilecek.
Para kullanımı ortadan kalkacak bütün faaliyetler kredi kartları ile halledilecek. Alış-veriş ve benzeri işlemler evden çıkmadan kolayca yapılabilecek; belki dışardaki mühim görevlerin çoğunu da dışarı çıkmadan yapma imkânı doğacak.
Fabrikalarda sıkıcı ve yorucu işler lazer tekniği ile çalışan robotlar tarafından yapılacak. Halkın çoğu yine çalışmaya gidecek ama bütün işler masa başında düğmelerle kontrol ve koordine edilebilecek.
İşsizlik artacak, sadece uzmanlar iş bulabilecek. El sanatları ve geçmişin el işleri önem kazanacak; bunlar antika olmaları hasebiyle bir fantezi şeklinde benimseneceğinden, robotlann yaptığı işlere tercih edilecek.
İnsanlar arasında, dönüşüm devreleri sayesinde dil anlaşmazlığı ortadan kalkacak. İnsan dilini bilmediği bir yabancı ile istediği anda istediği yerde anlaşabilecek.
Güneş enerjisi akülerde depo edilebilecek; yıldırım enerjisi kontrol altına alınabilecek.
Bütün bu gelişmeler ve imkânlar belki tembelliği artıracak ve sosyal kaynaşmayı zayıflatacak.
Otomasyonun getirdiği ağırlık, hayatı bugüne göre daha da zorlaştıracak. Sonunda insanlar otomatik işlerden ve otomatik yaşayıştan bıkacak. Öyle olacak ki, birbirlerinden çok makina ve bilgisayarlarla haşır neşir olan İnsanlar, belki bu günlerine özlem duymaya başlayacaklar.
Günümüzde yukarda sözü edilen teknolojik gelişmeler hakkında kendisine soru sorulan hemen herkes, insanın daha az yorularak yaşantısını sürdürebileceği böyle bir gelecek için müsbet bir kanaat belirtecektir. Şimdi kendimizi bir an için, geleceğin bu şanslı(!) nesilleri arasında tahayyül edelim. Acaba insani özümüz ve fıtratımız itibariyle ne değişecektir? Bunlar insanın, varoluş tarihi boyunca devam eden sonsuzluk ve ölümsüzlük arayışına cevap getiremeyeceğine göre, "iman" hakikatinden uzak kaldığı takdirde, insanın dünkü ve bugünkü tatminsizliği varlığını devam ettirmeyecek midir?
Geleceğin bu yalnız insanı görmeyenlerin bile gördüğü Nur'a gözünü kapattığı takdirde, içine Allah ve Ahiret inancını sokmadığı çürütücü dünya görüşünün getireceği, onu her an tedirgin edecek, sonu hakkında korku ve ümitsizliğe sevk edecek, kurtuluşu olmayan sıkıntıları ne tembel tembel yattığı yatağında, ne avutucu sandığı günlük fantezilerinde, ne de gezegenler arası seyahatlerde çözebilecektir.
Sonuçta ne olacaktır? Ölüme çare mi bulunacaktır? Hayır..! O halde bütün bunlar, insan, bir damla su ile bir avuç toprak arasında olma hakikatinin şuuru içinde bir inanç atmosferinde şükrederek yaşadığı müddetçe manalı ve güzel olacaktır.
Biz, bugün ile son gün arasındaki nesiller için böyle bir tahminde bulunmak istemiyoruz. Zira inancımız ve görünen hakikat de odur ki, ilahi gerçeklikten uzaklaştırılan insan, Kâinatı didik didik ettikten sonra, nihayet kendisini keşfedecek ve Rahman'ın kulu olarak, asırların yorgunluğundan değil, belki İMAN'ın lezzetinden ötürü O'nun karşısında iki büklüm eğilecektir. 


Kaynak: https://plus.google.com/u/0/
 
 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol